Lütfen saçınızla ilgili olan şikayeti seçiniz, uzmanlarımızın sorun ve ihtiyaçlarınıza uygun olan en profesyonel çözümü sizlere sunacaktır
Genellikle derinin seboreik alanlarında yerleşen, fakat kesin nedeni belli olmayan enflamatuar ve kaşıntılı bir hastalıktır. Toplumdaki sıklığı yüzde 1-3 gibidir. Genellikle uzun yıllar artma ve azalma dönemleriyle sürer. Saçlı deri ve kıllı alanları çok seven hastalık, yüzde, göğüs ortası ve sırtta çok sık yerleşir. Görüntüsü bölgeye göre değişebilmekle birlikte tipik görüntü kırmızı turuncu erirtemli zeminde yağlımsı, irice skuamlar şeklindedir.
İnfantlar ve yetişkinlerde sık görülür. Sıklıkla artmış sebum üretimi ile ilişkilidir. Etkilenmiş deri pembe ve ödemli bir zemine sahiptir ve üzeri sarı-kahverengi bir kabuk veya skuamla kaplıdır. Hastalık hafif formdan şiddetli form olan eritrodermaya kadar çeşitlilik gösterebilir.
Seboreik Dermatit ilk üç ayı içindeki infant ile yetişkinlerde sık görülür. Toplumdaki sıklığı hakkında yeterli veri yok fakat en az yüzde 3-5 oranında olduğu tahmin edilmektedir. Bütün yaş gruplarında erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür. HIV enfeksiyonlu hastalarda yüzde 85 oranında görülür.
Saçın yağlanma nedeniyle dökülmesine seboreik alopesi adı verilir .Bu dökülme,kadınlarda ense kökü tarafından başlar,erkeklerde ise alın ve şakaklara rastlayan saç kılları dökülür ve kellik denen tablo ortaya çıkar.Sebore ve buna bağlı alopesi kalıtımsal olabilir.Genellikle puberteden sonra aşırı saç yağlanması ve kepeklenme şeklinde belirir,daha sonra saçlar dökülmeye başlar,yerlerine çok ince kıllar gelir,ancak eski sıklık görülmez,giderek kafanın temporal kısmı çıplak kalır.
Etyoloji ve patogenez: Birçok teori olmasına rağmen, SD‟in kesin sebebi belli değilidir.
1-Sebore: hastalık yağlı görünümlü deride daha sık görülür. Sebase bezlerin salgısında (sebum üretimi) artış vardır. Hastalık sebase bezlerin çok sık bulunduğu yüz, kulak, saçlı deri ve gövdenin üst bölümlerinde sık görülür. Sebum sekresyonunun arttığı Parkinson hastalığında da sık görülür.
2-Mikrobiyolojik etki: etkilenmiş deride bakteri ve mayalarda artış saptanır. Candida albicans, Pityrosporum ovale ve Staphylococcus aureus kolonizasyonu artar.
3-Diğer faktörler: İlaçlar; parkinson, epilepsi, yüz felci, polimyelit ve syringomyeli.
Fiziksel faktörler; deri kan akımı ve çevresel ısı. Beslenme bozuklukları; çinko, biotin ve esansiyel yağ asiti metabolizma bozuklukları.
Lokalizasyon:
Tedavi: Amaç; kabuk ve kepeklenmenin giderilmesi, maya kolonizasyonunun ve ikincil enfeksiyon gelişmesinin önlenmesi, kaşıntı ve eritemin giderilmesidir.
KAYNAKLAR
1. Braun Falco O, Plewig G, Wolff HH, Burgdorf WHC. Dermatology. Springer, Berlin 2000.
2. Champion RH, Burton JL, Burns DA, Breathnach SM. Textbook of Dermatology. Blackwell Science. London 1998.
3. Türkan Saylan Hekimler için DERİ VE ZÜHREVİ HASTALIKLAR Nobel Tıp. İstanbul, 1994.